Zeki Müren Kimdir? Kısaca Hayatı

Zeki Müren (6 Aralık 1931-24 Eylül 1996)

Zeki Müren, 6 Aralık 1931 tarihinde Bursa’nın Hisar semtinde dünyaya geldi. Ailesi bugün ki Kuzey Makedonya’da bulunan Üsküp şehrinden Bursa’nın Hisar semtine göç etmişlerdir. Ortapazar Caddesinin 30 numaralı ahşap evde yaşamaya başlayan tek çocuğudur. Babası kereste tüccarlığı yapan İnşaat Mühendisi Kaya Müren, annesi ev hanımı Hayriye Hanımdır. 11 yaşında sünnet olana kadar ufak tefek, güçsüz bir çocuktur.

İlkokulu Bursa Osmangazi İlkokulunda bitirmiştir. Müziğe ve sahneye yatkınlığı bu yıllarda, okulda oynanan özellikle müzikli oyunlarda başrol oynaması ile kendini gösterdi. Bursa’da Tamburi İzzet Gerçeker’den solfej ve usul dersleri almaya başladı.

Profesyonel Müzik Hayatı

Ortaokulu Bursa Tahtakale’de tamladıktan sonra ailesini ikna ederek İstanbul Boğaziçi Lisesine kayıt yaptırdı. Bu okulu birincilikle tamamladı. Henüz burada okurken 1949 yılında yazar ve yönetmen Arşavir Alyanak’ın babası Agopos ve Udi Krikor Efendilerden ders aldı. Refik Fersan ve Şerif İçli’den klasik Türk müziği makamları ve fasıl dersleri aldı. Sadi Işılay, Kadri Şençalar destek aldığı diğer müzik hocalarıdır.

Boğaziçi Lisesi’nden sonra üniversite sınavını (o yıllarda Olgunluk İmtihanları denirdi)1950 yılında pekiyi derece ile kazanarak İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ne (bugün ki Mimar Sinan Üniversitesi) başladı. Aynı yıl  TRT İstanbul Radyosu’nun açtığı solist sınavını 186 kişi arasından birincilikle kazandı. 1 Ocak 1951 tarihinde radyodan sunulacak bir konserde Perihan Altındağ Sözeri hastalanınca O’nun yerine 45 dakikalık bir canlı yayın konseri gerçekleştirdi. Zeki Müren’i artık İstanbul tanıyordu.

Anadolu’da Zeki Müren

Anadolu’da insanlar daha çok Ankara Radyosu’nu dinliyorlardı. Çünkü İstanbul Radyosu iyi çekmiyordu. Canlı performansın üzerinden henüz bir hafta geçmeden klarnet sanatçısı Şükrü Tunar, Yeşilköy’de kendisine ait müzik şirketinde yine kendi eseri olan “Muhabbet Kuşu” nu plağa okutarak, Zeki Müren’in Anadolu’da da tanınmasını sağladı. Müzikle uğraşırken bir yandan da üniversitenin Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gözen atölyesini tamamladı. Buradaki eğitimin eseri olan desen çalışmalarını yaşamı boyunca zaman zaman sergiledi.

 

Ünlenmesi

Artık adını herkesin bildiği Zeki Müren, 15 yıl kadar genellikle canlı olmak üzere radyo programlarına katıldı. İlk sahne konserini 1955 yılında verdi. İstanbul Maksim Gazinosunda 11 yıl hiç ara vermeden, Behiye Aksoy ile dönüşümlü olarak sahneye çıktı. Aynı yıl Türkiye’de ilk defa verilen “Altın Plak” ödülünü “Manolyam” şarkısı ile aldı.

1976 yılında Londra Royal Albert Hall’de konser veren ilk Türk oldu.

600 den fazla plak ve kaset çıkardı. 17 yaşındayken bestelediği ilk şarkı “Zehretme hayatı bana cananım” şeklinde başlayan şarkıdır. 300 den fazla bestesi vardır. En çok okunan besteleri;” Şimdi uzaklardasın, Manolyam, Bir demet yasemen, Gözlerinin içine başka hayal girmesin, Elbet bir gün buluşacağız “ dır.

Sinema

Zeki Müren

Zeki Müren, 1945 yılında “Beklenen Şarkı” isimli filmle beyaz perdeye başladı. Çok büyük başarı kazanan bu filmle birlikte 18 tane filmde oynadı. Bu filmlerde genellikle kendi bestelerini kullandı. 1965 yılında Arena Tiyatrosunda başrol oynadığı “Çay ve Sempati” tek tiyatro eseridir.

Bu çalışmaların yanı sıra, yüksek desen eğitimini sahne kıyafetlerini tasarlayarak icra etti.

1965 yılında ise 100 civarında şiirinin yer aldığı şiir kitabı yayınlandı. Başlıca şiirleri şunlardır: “Bu bestecikler sana, Pembe yağmurlar, Çim makinesi, Son kavga, Bursa sokağı, İkinci sadık dost, Alınyazım, Kendimi arıyorum, Kazancı yokuşu”

Son Zamanları

Zeki Müren hiç evlenmemiştir. Zamanın Türkiye’sinde alışılmışın dışındaki kıyafetleri O’nu hep göz önünde tuttu. Saç ve makyaj şekilleri de oldukça konuşulmuştur. 1969 yılında Antalya Aspendos konserinden sonra Antalya halkının kendisine yakıştırdığı “Müziğin Paşası” lakabı sonraki yıllarda da anıldı. 1957-1958 yıllarında Ankara, İstanbul ve Çankırı da yedek subay olarak askerlik yaptı.

Kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı yüzünden Bodrum’a yerleşerek,  yaşamının son 6 yılını sahnelerden ve insanlardan uzakta geçirdi. Bu zamanda kendini dinlediğini söylerdi. 24 Eylül 1996 tarihinde TRT İzmir Televizyonu kendisine bir tören düzenledi. Bu tören sırasında kalp krizi geçirerek fenalaşan Zeki Müren yaşamını yitirdi. Cenazesi isteği üzerine Bursa Emir Sultan Mezarlığına defnedildi. Yine vasiyetinde tüm mal varlığını Türk Eğitim Vakfı ve Mehmetçik Vakfı’na bıraktı. 2002 yılında Bursa’daki Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesini Mehmetçik Vakfı O‘nun anısına yaptırdı. Türk Eğitim Vakfı ise kendisi adına bugüne kadar 3000 den fazla öğrenciye burs vermiştir.

Onur Akay’ın önerisi ile 2012 yılından bu yana doğum günü olan 6 Aralık “Türk Sanat Müziği Günü” olarak kutlanmaktadır.

Mebilgi

You May Also Like