19.>yy’ da “Buharlı Gemi” ile İngiltere başlayan ve 21. yy’ a kadar aralıksız gelişim gösteren sanayi ve teknolojinin ortaya çıkarttığı kavramlardan belki de en önemlisi yapay zeka.
Günümüz teknolojisinde yapay zeka oldukça geniş bir kullanım alanına sahip olmakla birlikte insan yaşantısının vazgeçilmezleri arasında yavaş yavaş yerini almakta.
“Türkiye’de 2018 yılında interneti aktif olarak kullananların sayısının 55 milyondan fazla olduğu bilinmektedir. Kullanıcıların birçoğu Google arama motorunu tercih etmektedir. Bu da yapay zekanın yaygınlığına verilebilecek en net örnektir.”
Algoritması ve kullanıcı davranışlarını değerlendirmesi ile yapay zekanın en eski ürünlerinden biri olan Google gibi örnekler çoğaltılabilir.
Elbette yapay zeka kavramı üzerinde dururken küresel ölçekteki gelişmeleri dikkate almak gereklidir. Gıda, tarım, ilaç ve imalat sanayi, hizmet sektörü gibi iş alanlarında yapay zekanın etkilerinin üzerinde tek tek durmak gerekir.
İnsan yaşantısının kolaylaştırılması noktasında hizmet veren sektörler içerisinde hiç şüphesiz yapay zeka kullanımına en yakın olanı imalat sanayidir. Bu alanda son dönemlerdeki en büyük gelişmenin ise tamamen otomasyon sistemlerle donatılmış olarak faaliyet gösteren karanlık yani insansız fabrika olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Çalışan zaaflarının ortadan kaldırılması, verim artışı, otomasyonların arıza ihtimallerinin düşük olması ve üretimin sürekli kontrol altında tutulabilmesi karanlık fabrikaların imalat sanayine getirdiği avantajlardan yalnızca birkaçı.
İmalat sanayinin yanında yapay zekaların ve dolayısıyla insansız sistemlerin aktif olarak kullanıldığı bir sektör de; savunma sanayi. Ülkelerin “Savaş alanında sıfır zayiat.” söyleminden yola çıkarak başladığı çalışmalar neticesinde yapay zeka, insansız kara, deniz ve hava araçlarından aktif olarak kullanılmaya başlandı.