Gezi Yazılarının Özellikleri

Gezi Yazısı Nedir?

Gezi yazısı,  bir yazarın yaptığı seyahatlerde gördüğü yerleri, bölgeleri, toplumları, kentleri, insanların yaşam ortamlarını, âdet ve töreleri, gelenek ve görenekleri, doğal ve tarihî güzellikleri, ilgi çeken değişik yönlerini, edebî bir dille kaleme alarak anlatmasına denir. Gezi yazıları için seyahatname ifadesi de kullanılmaktadır.

Gezi yazarının amacı, anlattığı yerlere olan ilgiyi yüksek tutarak okuyucusunu kendisi ile birlikte gezdirmektir. Bunu sağlamak için, Yazar gezdiği yerlerin ilginç özelliklerini fark edebilmeli, bu yerle ilgili tarih bilgisine ve kültür birikimine sahip olmalıdır. Gezi yazısında anlatılan yer her yönü ile ele alınarak, doğru bilgiler içermeli ve tarihe düşülen bu not sayesinde, geçmiş ve gelecek toplumlar arasındaki kültür aktarımı sağlanabilmelidir.

Gezi Yazısının Özellikleri Şunlardır:

  • Gezi yazısının bahsettiği yerlerle ilgili daha önceden yazılmış yazılar varsa, farklı şeyler söylemek önemlidir. Farklı zamanlarda aynı yer için yazılan yazılarda zamanın etkisini ortaya koyarak, tarihe not düşülebilmelidir.
  • Gezi yazılarında çok iyi betimleme yapılmalı ve okuyucu gezilen yeri gözünde canlandırabilmelidir.
  • Yazar gezdiği yerlerdeki insanların konuşmaları, farklı noktalardan bilgi toplama ve fotoğraflarla, anlattıklarının doğruluğunu mantıklara yerleştirebilmelidir.
  • Gezilen yerlerin dikkat çeken özellikleri, farklı yönleri gezi yazılarında bahsedilmelidir.
  • Gezi yazıları güçlü bir gözleme dayalı, öznel yazılardır.
  • Gezi yazılarında anlatılanlar hayal ürünü değil, gerçektir ama yazarın gördüğü güzellikler karşısında hissettiği duygu ve düşünceleri içerebilir.
  • Gezi yazısını oluşturan bilgiler için yazarın her anını not etmesi önem taşır.
  • Gezilen bölgeyi anlatırken, başka bölgelerle karşılaştırılarak anlatımlar yapılabilir.

Dünya Edebiyatında Gezi Yazısı

Dünya edebiyatında Heredotos, Marco Polo, İbn Battuta tarafından yazılan eserler ilk gezi yazısı örneklerini oluşturmaktadır. Dünyanın hikâye edilişi (Marco Polo), Seyir defterleri ve keşif yolculukları günlüğü (Kristof Kolomb) ve İbn Battuta Seyahatnamesi başlıca gezi yazıları olarak sayılabilir.

Türk Edebiyatında Gezi Yazısı

Türk edebiyatı açısından Seydi Âli Reis’in Mir’atü’l-memalik adlı eseri ilk gezi yazısı örneğidir. Bu türde Türk Edebiyatı’nda en bilinen eser ise Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme adlı çalışmasıdır. Eski çağlarda genellikle keşif, ticaret, savaş amacıyla yapılan geziler seyahatnamelerin oluşmasını sağlamıştır. Türk edebiyatında en eski seyahatnameler arasında Timur’un oğlu Şahruh’un yanında bulunan Gıyasüddin Nakkaş ın yazdığı “Acâib’ül-Letâif” ve Ali Ekber Hatâî adlı bir tüccarın kaleme aldığı “Hıtâînâme” bulunmaktadır.

Evliya Çelebi’nin “Seyahatname ”si, dünya edebiyatı açısından da önem taşımakta olup, 17. Yüzyıldaki birçok yer hakkında bilgi sahibi olunmasının başlıca kaynağı durumdadır. Türk edebiyatında Batılı anlamda gezi yazısı örnekleri Tanzimat döneminde yazarların Avrupa’ya gitmesiyle oluşmuştur. Özellikle Namık Kemal ve Ziya Paşa’nın Avrupa’da gördükleri yerlerle ilgili çalışmaları, bu konuda öncü olmuştur.

Türk Edebiyatındaki Başlıca Gezi Yazıları

Evliya Çelebi—Evliya Çelebi Seyahatnamesi

Piri Reis—Kitab-ı Bahriye

Seydi Ali Reis—Mir’at-ül Memalik

Ahmet Haşim—Frankfurt Seyahatnamesi

Mustafa Said Bey—Avrupa Seyahatnamesi

Ömer Lütfi—Ümit Burnu Seyahatname

Abdurrahman Efendi—Brezilya Seyahatnamesi

Mehmed Hurşid Paşa—Seyahatname-i Hudud’u

Nabi—Hicaz Seyahatnamesi

Şirvanlı Ahmed Hamdi Efendi—Şirvanlı Ahmed Hamdi Efendi Seyahatnamesi

Yirmisekiz Mehmed Çelebi—Fransa Sefaretnamesi

Reşat Nuri Güntekin—Anadolu Notları

Ahmed Midhat Efendi—Avrupada Bir Cevelan

You May Also Like