Su ve Suyun İnsan Hayatındaki Önemi

Su

Mucizevi yaşam kaynağı. Başta insanlar olmak üzere diğer canlılarında yaşam kaynağı. Tarihte uygarlıklar arasında savaşlara bile sebep olan, soluduğumuz havadan sonra bahşedilmiş en önemli madde. Canlıların gıdadan önce ihtiyaç duydukları eşsiz yapıda olan suyun bileşimi yanıcı olan oksijen ve hidrojen elementlerinin birleşimidir. Aynı zamanda tüm maddeler içerisinde katı hale yani buz durumuna geçtiğinde hacmi genişleyen tek maddedir.

İnsan Vücudunda Su

İnsan vücudundaki su miktarı yaşına, cinsiyetine, fiziksel özelliklerine ve gün içerisinde insanın yaptığı bedensel hareketlere göre farklılık gösterir.Bebeklerin vücudunda %75 civarında su bulunurken, yetişkin bireylerde bu oran %60-50 arasında değişmektedir.

Oksijenden sonra vücudun en önemli temel ihtiyacı olan su beden içerisinde en çok %83 ile kanda bulunur. Beynin ve kasların %75 su içerirken kemiklerin de %20 civarı sudan oluşmaktadır. Bu noktada insanların su olamadan yaşamlarını sürdürmelerinin mümkün olamayacağı anlaşılmaktadır. Hatta hücrelerdeki enerji imalatında da su en önemli faktördür.

Suyun İnsan Hayatındaki Önemi ve Günlük Su İhtiyacımız

İnsanlar gün içerisinde hareketliliklerine göre vücudunda biriken toksinlerin dışarı atılması için yaklaşık olarak 3 litre su kaybeder. Büyük bir kısmı idrarla atılan su vücuttan terleme, dışkı ve solunum yoluyla da atılır. Buradan hareketle yaşamsal fonksiyonlarımızı tam anlamıyla yerine getirebilmek için kişiye göre değişmekle birlikte yaklaşık 3 litre suyun vücuda geri verilmesi gerekir. Gün içerisinde tükettiğimiz çay, kahve, meyve suyu gibi içecekler de bu miktar içerisine dâhil olmakla birlikte bu sıvılardan su alınma oranı çok yüksek değildir. Su kaybetme oranı yüksek oldukça örneğin sporcular gibi, vücuda alınması gereken su miktarı da artmalıdır.

Aşırı Su Kaybı

Gün içerisinde vücudun kaybetmesi gereken su miktarından daha fazla su kaybı olması olayına Dehidrasyon (aşırı su kaybı) denir. İnsan haftalarca herhangi bir besin almadan yaşayabilir fakat su içmeden birkaç günden fazla dayanamaz. Ortalama 70 kg gelen bir insanın su kayıp oranını %2 yi geçmesi durumunda vücudun su dengesi bozulur ve stres, panik, gerginlik ve unutkanlık gibi durumlarla karşılaşır.

Beyinin Susuzluğa Tepkisi

Aşırı su kaybı vücut içerisinde başta böbrekler olmak üzere karaciğer, deri, eklemler ve doku boşluklarına sebep olur. Ayrıca buralarda biriken toksin maddelerin atılmasına da su yardımcı olur. Vücudumuzda aşırı su kaybında ilk tepkiyi veren organ beyindir. İlk belirti ise ağız kuruması olarak kendini gösterir. Su miktarını azalması karşısında beyin atılan su miktarını azaltır. Bu idrar renginin koyulaşmasına neden olur. Su oranı düştükçe vücut aktiviteleri azalacak ve zamanla dengesizlik, algılama zorluğu ve karar verememe, zihin ve vücut fonksiyonlarının durması, sindirimin ve hormonsal aktivitelerin düşmesi olayları oluşur.

Yeterli Suyun Alınması

İnsan gün içerisinde yeterli su tüketirse, kimyasal ve fiziksel etkinlikler düzenli bir şekilde yerine getirilir. Beyin görevini sorunsuz olarak yerine getirir. Özellikle çocuklarda dikkat dağınıklığı azalır. Stres, halsizlik, gerginlik ve depresyon azalır, uykusuzluk konusu çözülür. Başta ağız olmak üzere burun ve göz için gerekli nemlilikte sağlanır. Beyin fonksiyonlarının düzgün çalışması ileri yaşlarda Alzheimer hastalık riskini de azaltır. Yeterli su tüketimi metabolizmamızı hızlandırıp vücudun harcadığı enerji miktarını arttırarak kilo vermeye de yardımcı olur.

Suyun Psikolojimize Etkisi

Japon bilim adamı Masaru Emoto, yıllardır yaptığı deney sonuçlarına göre suya hitap edilerek söylenen olumlu veya olumsuz kelimelerin suyun moleküler yapısını değiştirdiğine karar vermiştir. Aynı şekilde su kaplarının üzerine yazılan kelimelerin de su yapısını değiştirdiğini görmüştür. Örneğin su kabına “aptal” yazıldığında parçalı kristal yapı gösteren suyun, “teşekkürler” yazıldığında son derece düzgün bir kristal yapı gösterdiğini tespit etmiştir. Bu şekilde kullanılan kelimelerin suyu etkileme oranlarının vücut yapısının %70 i sudan oluşan insanı nasıl etkileyeceği de ortadadır.

Sonuç olarak günlük tüketmemiz gereken su miktarı yeterli olduğunda fiziksel fonksiyonlarımız %20 civarında, zihinsel fonksiyonlarımız %90-95 civarında, algılama yeteneğimiz ise %20 civarında gelişim göstermektedir.

Kısacası suyu insanoğluna bahşedilmiş hiçbir yan etkisi olmayan en basit, en önemli ilaç olarak adlandırabiliriz. Suyu hayatınızdan eksik etmeyin.

Kaynak: www.mebilgi.com– Yazıya aktif link verilmeden, kaynak alınamaz!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir