Sevr ve Lozan Antlaşmalarının Karşılaştırılması

Sevr ve Lozan Antlaşmalarının Karşılaştırılması ile Antlaşmaların İmzalanma Süreçleri

Sevr ve Lozan Antlaşmalarının Karşılaştırılması özellikle Lozan konusunda yapılan tartışma ve değerlendirmelere ışık tutması açısından çok değerlidir. Sevr ve Lozan Antlaşmaları 1900’lü yılların başında gerçekleşen iki farklı sürecin sonunda ortaya çıkan antlaşmalardır. Bu antlaşmalar hem şekil hem de içerik olarak birbirlerinden farklılıklar taşımaktadırlar. Sevr Antlaşmasına götüren süreç Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda Mondros Mütarekesidir.  Lozan Antlaşması da Birinci Dünya Savaşı’nın sonucu olarak ortaya çıksa da aslen Türk Kurtuluş Savaşı’nın sonunda imzalanan Mudanya Mütarekesi’nin bir parçasıdır.

Sevr, Lozan’a göre daha önce imzalanmasından dolayı Lozan ve birçok siyasal antlaşmaya göre de erken yok olmuş bir antlaşma olarak tarihte yerini almıştır. Lozan antlaşması ise Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan diğer antlaşmalara göre uzun ömürlü bir antlaşma olmuştur.

Sevr’e giden süreçte Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasının adından işgallerin başlaması ve Paris Barış Konferansı’nda paylaşım planlarının gözden geçirilmesi önemli gelişmelerdir. Anadolu da işgallere karşı oluşan tepki ve Mustafa Kemal Paşa’nın ileri seviyede bir direnişe önayak olması, Lozan’a giden süreci başlatan olaylardır.

Lozan Antlaşması Heyeti

Lozan Antlaşması Nasıl İmzalanmıştır?

Sevr Antlaşması’nın imzalanması sürecinin ardından Lozan Konferansı’na giden yol çok farklı gerçekleşmiştir. Mondros Mütarekesi sonrasındaki işgallere karşı direnişin oluşması ve Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya geçmesinden sonra genelgeler ve kongreler gerçekleşmiştir. Bu durum direnişin tek merkezden yönetilmesini sağlamış ve Mebusan Meclisi’nde Misak-ı Milli’nin kabul edilmesine kadar gelişmiştir.  Doğu ve güney cephelerindeki askeri gelişmeler sonucunda TBMM’nin elde ettiği siyasal kazançlar ve Batı Cephesi’nde Yunan ordusuna karşı sağlanan askeri üstünlük, Mudanya Mütarekesi’ni getirmiştir. Bu süreçte elde edilen askeri ve siyasi gelişmeler birbirini destekleyerek Lozan Antlaşmasına giden yolu açmışlardır.

Antlaşmaların İmzalanma Sürecindeki Farklılıklar Nelerdir?

Sevr Antlaşması, Osmanlı devletini ilgilendirmesine karşın, Osmanlı temsilcilerinin katılmadığı, görüşlerinin dikkate alınmadığı görüşmeler sonrasında imzalanmıştır. Lozan Antlaşması öncesinde gerçekleşen görüşmeler ise Batılı devletler açısından Sevr kadar kolay olmamıştır. Lozan Antlaşması, uzun görüşmeler sonrasında ortaya çıkan metin üzerindeki uzlaşma sonucu imzalanmıştır. Lozan Konferansı arada kesintiler yaşansa da 20 Kasım 1922 ile 24 Temmuz 1923 tarihleri arasında iki aşamada gerçekleşmiştir. Bu süreçte Türk Heyeti hemen her konuda Ankara’nın görüşünü almıştır. Sevr ve Lozan Antlaşmalarındaki farklı heyetler, farklı düşüncelerle daha farklı müzakere süreçleri gerçekleşmiştir. Sevr, Birinci Dünya Savaşı’nın, Mondros Mütarekesi ve Anadolu’da yaşanan işgallerinin bir sonucu, Lozan ise Anadolu da işgallere karşı direnişin ve Mudanya Mütarekesi ile sonuçlanan askeri başarıların bir sonucudur.

Sevr ve Lozan Antlaşmalarının İçerik Olarak Karşılaştırılması

Kapitülasyonlar Konusu

Sevr ve Lozan Antlaşmalarının karşılaştırılması başlangıçta kambur ve yük, sonraları da kangrene neden olan kapitülasyonların akıbeti açısından çok dikkat çekicidir.

Sevr Antlaşmasında: Osmanlı devleti her alandaki kapitülasyonları kabul etmiş ve en ağır biçimiyle yeniden uygulamaya konulması kararlaştırıldı.

Lozan Antlaşmasında: Kapitülasyonlar tümüyle kaldırılarak, Misak-ı Millîye uygun olarak çözüldü. Böylelikle Türk devleti için ekonomik bağımsızlık sağlanmış oldu.

Boğazlar Konusu

Sevr Antlaşmasında: Boğazlar, uluslararası bir komisyonun yönetimine bırakılmış ve bu komisyonda Türk temsilcisi bulunmaması belirlenmişti. Aynı zamanda boğazlar bütün devletlerin gemilerine açık tutulacaktı. Ayrıca bu komisyonun ayrı bir bayrağı ve bütçesi olması ile Boğazların her iki yakasın da askersiz hale getirilmesi Sevr antlaşmasının maddeleri arasındadır.

Lozan Antlaşmasında: İtilaf Devletlerinin işgali tümüyle kalkacak ve Boğazlar Türkiye’nin başkanlığındaki uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecekti. Boğazların iki yakasının kıyıdan itibaren 15 km’lik bir kısmının ve İmralı Adasının askerden arındırılması Lozan’da yer almaktaydı. Boğazlar barış zamanında ticaret gemileri ve uçakların geçişine açık olacak ancak savaş zamanında Türkiye savaşta yer alırsa Boğazlarla ilgili istediği gibi davranma yetkisine sahip olacaktır.

Boğazlarla ilgili uluslararası bir komisyonun varlığı milli bağımsızlığa aykırı bir durum olduğu için 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ortadan kaldırılmıştır.

Azınlıklar Konusu

Sevr Antlaşmasında: Azınlıklara Türklerden fazla haklar verilerek oldukça geniş haklara sahip olmuşlardır. Aynı zamanda Müslüman uluslardan azınlık oluşturulması belirlenmiştir.

Lozan Antlaşmasında: Bütün azınlıklar Türk uyruklu olarak kabul edilmesi belirlenmiştir. Azınlıklarla Türkler her alanda eşit sayılacak ve eğitim, serbest dolaşım hakkı, manevi ve siyasi ayrım yapılmaması, yasalar önünde eşitlik, siyasette yer alma ve anadillerini konuşma hakkı sağlanacaktır.

Savaş tazminatı Konusu

Sevr Antlaşmasında: Sevr’de Osmanlı Devletinin savaş esnasında müttefiklere büyük ziyanlar verdiği ve bu nedenle bu zararları tazmin etmesi geçmiştir. Bu doğrultuda gerekli önlemleri almak için bir Maliye Komisyonu kurulması belirlenmiştir.

Lozan Antlaşmasında: Antlaşmanın 58. maddesine göre Türkiye, Osmanlı Hükümetince İngiltere’ye sipariş edilen ve Britanya Hükümetince 1914 yılında el konulan savaş gemileri için ödenen paraları geri istemekten vazgeçecektir. 59. Maddeye göre Yunanistan, Anadolu’da Yunan ordusunun ya da yönetiminin eylemlerinden oluşan zararların onarımı yükümlülüğünü tanıyacaktır. Türkiye de, Yunanistan’ın savaşın uzamasından ve sonuçlarından doğan parasal durumunu göz önünde tutarak onarım konusunda Yunan Hükümetine karşı istemlerinden vazgeçecektir. Buna göre, Yunanistan’dan istenen tamirat bedeli karşılığında Karaağaç Türkiye’ye verilecektir.

Sınırlar Konusu

Sevr Antlaşmasında:

  • Anadolu’nun Doğusunda Ermenistan ve Kürdistan adıyla iki yeni devlet kurulması,
  • Anadolu’nun Batısında ise İzmir ve çevresinin yanı sıra Doğu Trakya bölümü Yunanlılara bırakılması,
  • Güneybatı ve İç Batı Anadolu Bölgesi (Antalya ve Konya civarı) İtalya’ya, Suriye, Lübnan ve Güneydoğu Anadolu ise Fransa’ya bırakılması,
  • Arabistan ve Irak (Musul) İngiltere’ye bırakılması,
  • On iki Ada’nın İtalya’ya, Akdeniz’deki diğer adaların ise Yunanlılara bırakılması, belirlenmiştir.

Lozan Antlaşmasında:

  • Türkiye’nin Güney Sınırı: Fransa ile 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara Antlaşması ile belirlenen sınırlar kabul edilmiştir.
  • Türkiye’nin Güneydoğu Sınırı: Musul-Kerkük bölgesi konusunda anlaşmazlıktan dolayı sınır Lozan’da belirlenmemiştir. TBMM ile İngiltere arasında daha sonra yapılacak ikili görüşmelerde belirlenmesi kararlaştırılmıştır. İki tarafın anlaşma sağlayamaması durumunda ise Milletler Cemiyeti’nin vereceği karara bırakılacaktı.
  • Türkiye’nin Trakya Sınırı: Mudanya Antlaşması ile belirlenen şartlar kabul edilerek, Meriç Nehri sınır oldu. Trakya’nın doğusu Türkiye’ye, Batısı ise Yunanistan’a bırakıldı.
  • Türkiye-Bulgaristan Sınırı: 1913 tarihli İstanbul Antlaşması ve 1919 tarihli Nöyyi Antlaşması ile belirlenen sınırlar kabul edildi ve Meriç Nehri sınır oldu.
  • Türkiye’nin Doğu Sınırı: İran ile 1639 tarihinde imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması’nda belirlenen sınır kabul edildi.
  • Türkiye’nin Kuzeydoğu Sınırı: Moskova Antlaşması ve Kars Antlaşması ile belirlenen sınırlar kabul edildi.
  • Ege’de Gökçeada ve Bozcaada’nın Türkiye’ye verilmesi, bu adalar dışındaki Ege adalarının ise silahsız olmak koşuluyla Yunanistan’a bırakılması belirlendi.
  • Ege’de on iki adalar İtalya’da kalmaya devam edecekti. Ancak II. Dünya Savaşı’ndan sonra 10 Şubat 1947’de İtalya ile yapılan antlaşma sonucu silahsız olarak Yunanistan’a bırakılmıştır.
  • Akdeniz’de Kıbrıs, Mısır ve Sudan İngiltere’ye bırakıldı.

Sonuç olarak; Sevr ve Lozan Antlaşmaları, Birinci Dünya Savaşı’nın son iki antlaşması olarak değerlendirilmektedir. Her iki antlaşmanın da tarafları İtilaf Devletleriyle Türkler olmasına rağmen hemen her konuda taban tabana zıt koşullar içermektedir. İki antlaşmanın imzalanması arasında üç yıl bulunmasına karşın farklı esaslar üzerine inşa edilmişlerdir. Bunun temel nedeni ise Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Anadolu’da başlayan Türk Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasıdır. Bu doğrultuda Sevr antlaşması Birinci Dünya Savaşı’nın, Lozan ise Türk Kurtuluş Savaşı’nın sonuçlarına göre düzenlenmiştir.

Kaynak link: mebilgi.com/sevr-ve-lozan-antlasmalarinin-karsilastirilmasi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir