İstanbul’un Fethi İçin II.Mehmet’in Hazırlığı
Osmanlı İmparatorluğu ve Dünya tarihi açısından dönüm noktası olan İstanbul’un Fethi, küçük yaşlardan itibaren kendini her alanda yetiştirmiş olan II. Mehmet’in büyük zaferidir. II. Mehmet’in kuşatma esnasında Doğu Roma imparatoruna cevaben, “Efendinize söyleyin, direnmeyi bırakıp şehri teslim etsin. Bunu yaparsa Mora’nın hâkimiyetini kendisine ihsan edeceğiz. Razı olmazsa şehre zorla gireceğiz! Biz Sultan Murad Han oğlu Mehmet Han olarak peygamber müjdesi peşindeyiz.” Şeklinde hitabı, İstanbul’un fethi için çıkış noktasını çok iyi ifade etmektedir.
İstanbul’un fethinden sonra Fatih unvanını alacak olan II. Mehmet’in, şehzade iken top döküm işini meslek olarak seçmesi ve mucitliği, O’nu bu zafere ulaştıran sebepler arasında sayılabilir. Aynı zamanda küçük yaşlarda tahta geçip ayrıldıktan sonra tekrar padişah olması, yerini ispatlaması adına da bu fetih önemlidir.
İstanbul’un Fethinin Nedenleri
Henüz 21 yaşında, yedinci Osmanlı padişahı olarak Fatih Sultan Mehmet adıyla tarihe geçmesini sağlayacak zafer için, kuşatma anında dehası sayesinde yaptığı birçok hamle etkili olmuştur. Özellikle kuşatma sırasında çizdiği projelerle döktürdüğü toplar, Fatih’in icadı olarak tarihe geçecek ve Havan topu adıyla anılacaktır.
Rumeli ve Anadolu’da toprakları bulunan Osmanlı için İstanbul’un konumu, fetih için en önemli sebepler arasında yer alır. Bunun yanında, İstanbul’da hüküm süren Bizans’ın tehdit oluşturması, hem taht kavgaları hem de Anadolu beylikleri için kışkırtıcı olması fethe götüren sebepler arasında yer alır.
Bizans’ın Avrupa devletleri ve Haçlıları Osmanlı için kışkırtması ve önemli ticaret yollarına yakınlığı da fetih için önemli sebepler arasında sayılsa da II. Mehmet için en önemli sebep kuşkusuz Peygamber müjdesine nail olmak istemesidir.
İstanbul’un Fethi
Daha önceleri birçok kez kuşatılmasına rağmen fethedilemeyen İstanbul için öncelikli olarak Rumeli hisarı yapılarak çalışmalar başlatılmıştır. Bu sayede hem boğaz kontrol altına alınmış hem de Karadeniz’den gelebilecek yardımlara engel olunmuştur. Aynı zamanda surlar için Fatih’in döktürdüğü özel toplar da önemlidir.
Kuşatma esnasında Fatih’i zafere taşıyan birçok hamlesi bulunmakta iken şüphesiz en tartışılmaz olanı karada yaptırdığı kızaklar üzerinden donanmayı Haliç’e indirmesi gelmektedir. 22 Nisan 1453 sabahına Haliçte gördüğü Osmanlı donanmasıyla uyanan Bizans büyük bir şaşkınlık yaşamıştır. 1000’i aşkın fıçının bir araya getirilmesiyle yapılan köprü sayesinde, askerlerin de geçişi artık sona yaklaşıldığının müjdesi olmuştur.
29 Mayıs 1453’te II. Mehmet’in verdiği büyük taarruz emriyle hücum eden Osmanlı ordusu, Ulubatlı Hasan’ın surlara diktiği sancak ile İstanbul’u Bizans’tan teslim almıştır.
İstanbul’un Fethi’nin Sonuçları
İstanbul’un fethedilmesi ile sona eren Ortaçağ’ın ardından Yeniçağ başlamış ve 1000 yıllık Bizans devleti son bulmuştur. Büyük surları bile yıkan top gülleleri bu alanda bir başlangıç olmuş ve kalelere sığınmış derebeyliklerin gücünü yitirmesine yol açmıştır.
Dünya tarihi açısından Bizans’tan İtalya ya giden bilginlerin başlattığı Rönesans İstanbul’un sonuçları arasında sayılırken, ticaret yollarını kaybeden Avrupalıların Coğrafi keşiflere yönelmesi de bu açıdan değerlendirilir.
İstanbul’un fethinin ardından İstanbul’da koruma altına alınan Ortodokslar sayesinde, Avrupa’nın dini bir birlik kurması önlenmiş ve İstanbul’da elçilikler kurmaya başlamışlardır.
Fetihle birlikte Fatih unvanı alan II. Mehmet ile yükselme dönemine başlayan Osmanlı’nın başkenti İstanbul olmuştur. Anadolu ve Rumeli toprakları arasında bütünlüğü sağlayan Osmanlı’nın İslam dünyasında yeri daha da önem kazanmıştır. Karadeniz ve Akdeniz arasındaki ticaret yolu ile İpek yolunun kontrolünü ele geçiren Osmanlı devleti, Avrupa’da hızlı bir ilerleyişe başlamıştır.
Kaynak: www.mebilgi.com– Yazıya aktif link verilmeden, kaynak alınamaz!