Göç Nedir? Nedenleri, Çeşitleri ve Sonuçları Nelerdir?

Göç Nedir?

Türk Dil Kurumu’na göre göç; ekonomik, siyasi sebeplerle bireylerin veya toplulukların bir ülkeden başka bir ülkeye, bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine gitme işi, taşınma olarak tanımlanmaktadır. Yani insanların bireysel olarak veya bir topluluk halinde bulundukları ikametten başka bir yere sürekli olacak şekilde veya geçici olarak yer değiştirmesi işidir. Tabi bu göç insanlar kadar hayvanlar için de geçerlidir. Onlarda ihtiyaçları doğrultusunda bulundukları bölgeleri değiştirebilmektedirler. Biz insanların gerçekleştirdikleri göçler üzerinde duracağız.

Göçün Nedenleri Nelerdir?

İnsanoğlu doğduktan itibaren yaşam ihtiyaçlarını karşılama çabası içerisine girer. Bebekliğinde anne sütüne ihtiyaç duyarken yetişkin birey olduğunda hayatta kalma çabasının yerini daha iyi şartlarda yaşama ihtiyacı almaktadır. Bununla birlikte göçün nedenlerini 4 başlık altında toplayabiliriz.

 

1-Ekonomik Nedenlerden Kaynaklanan Göçler:

Ekonomik gelişmenin, doğal kaynakların, tarım alanlarının ve iş imkanlarının az olduğu bölgelerde insanlar, bu şartların daha iyi olduğu bölgelere göç ederler. Örneğin Türk işçiler 1960 lı yıllarda Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa devletine çalışmak için gitmişlerdir. Çünkü kalkınmaya çalışan bu ülkelerde iş gücü yetersizliği dışarıdan gelen işçilerle karşılanmıştır. Buna paralel olarak ta bu işçilere sunulan ekonomik şartlar kendi ülkelerininkinden oldukça iyiydi.

2-Siyasi Gelişmelerden Kaynaklanan Nedenler:

Geçmişe bakıldığında siyasi göçlerin savaş, mübadele (antlaşmalar sonrası yer değiştirme), ülke sınırlarının değişimi gibi sebeplerden olduğu ortaya çıkmaktadır. Örneğin Kurtuluş Savaşından sonra ülkemizde yaşayan Yunanlılarla orada yaşayan Türkler yapılan antlaşmaya göre yer değiştirmişlerdir. (Mübadele)

3-Doğal Afetlerden Kaynaklanan Göçler:

İnsanlar bulundukları yeri deprem, heyelan, kuraklık, çölleşme, sel, volkanik patlamalar vb. sebeplerden dolayı terk etmişlerdir. Örneğin 1998’de Adana’da yaşanan deprem, aynı yıl Bartın’da yaşanan sel, 1999’da Marmara depremi insanların başka bölgelere göç etmelerine neden olmuştur.

4-Sosyal Yaşamdan Kaynaklanan Nedenler:

İnsanların sıkça göç etmelerine neden olan sosyal hayat standartları arasında eğitim, nüfus artışı, sağlık dolayısıyla ve güvenlik kaygısı sayılabilir. Aileler çocuklarının özellikle ortaöğretim ve yükseköğrenim seviyesindeki eğitimi veya yeterince sağlık hizmetinin bulundukları yerlerde sağlanamadığını düşünerek yerleşim yerlerini değiştirmektedirler.

Göçlerin Çeşitleri:

Göçleri genel anlamda iç göçler ve dış göçler olmak üzere 2 ana başlık altında toplayabiliriz.

1-İç Göçler:

Bu şekildeki göçler genel olarak köy, kasaba gibi kırsal alanlardan ilçe ve özellikle şehirlere yani kentsel alanlara yapılmaktadır. Bu göçleri genel olarak ekonomik nedenlerden kaynaklanan göçler oluştururken sosyal yaşamdan kaynaklanan göçler ve az miktarını da doğal afetlerden kaynaklanan göçler oluşturmaktadır. Ekonomik nedenlerden kaynaklanan göçler mevsimlik göçler olarak adlandırılır. Özellikle tarım işçilerinin göçleridir. Sürekli göçler olarak adlandırılanları ise genellikle sosyal yaşamdan ve doğal afetlerden kaynaklanan göçlerdir.

2-Dış Göçler:

İnsanların bulundukları ülkelerden başka ülkelere kalıcı veya geçici olarak yaptıkları göçlerdir. Bunlar genellikle ekonomik nedenlerden kaynaklı az gelişmiş ülkelerden daha gelişmiş ülkelere yapılmaktadır. Son zamanlarda ise insanlar ülkelerini savaş yüzünden terk etmektedirler. Bu göçlerin en büyük olumsuzluğu gerek ekonomik gerekse sosyal yaşamdan kaynaklanan beyin göçleridir.

Göçlerin Sonuçları:

İnsanların göç etmeleri çeşitli sonuçlar doğurmaktadır. Bunlar:

-Kentsel yaşam alanlarında nüfus yoğunluğu, çarpık kentleşme artar.

-Göç edilen bölgelerdeki yerel yönetimlerin hizmetleri, buna bağlı çevre kirliliği, eğitim kurumlarının yetersizliği ortaya çıkar.

-Göç edilen bölgelerde ihtiyaç duyulan vasıfsız işçi sayısı azalır. Aynı zamanda gelir dağılımında azalmalar olur.

-Eğer dış göç ise (çoğunluğu 30 yaş altı erkeklerden oluşur) göç alan ülkelerde işçilerin yaş ortalaması düşer, erkek nüfusunda artış olur.

-Yine dış göçlerde ülkeler arası ekonomik ve kültürel ilişkiler artar, bununla birlikte kültürel alanda özellikle dini boyutlarda karşılıklı olumsuzluklar ortaya çıkar.

Tarihi Etkileyen En Büyük Göç: Kavimler Göçü

350 li yıllarda Aral Gölü ve Hazar Denizi arasında yerleşik hayat süren Hunlar, Çin devletinin egemenliğinden kurtulmak için batıya doğru göç etmeye başladılar. Volga ve don nehirlerinin olduğu yerden geçerek Karadeniz’in kuzey kıyılarına yerleştiler. Hunlar bu bölgeye girince burada barınamayan, Romalıların “barbar” olarak nitelendirdiği Cermen, Ostrogot, Vizigot, Gepit ve Vandallar daha batıya İspanya hatta Kuzey Afrika’ya kadar göç ettiler. Bu göç günümüzde Avrupa’yı oluşturan temelleri atmıştır. Aynı zamanda Kavimler Göçünün tarihi değiştiren şu sonuçları olmuştur:

İlk çağ bitmiş ve Orta çağ başlamıştır. Kavimlerin bir araya gelmesi ile yeni milletler oluşmuş ve bu günkü Avrupa’nın sosyal ve kültürel oluşumu gerçekleşmiştir. Roma İmparatorluğu doğu ve batı olarak ikiye bölünmüş ve Batı Roma İmparatorluğu yıkılmıştır. Avrupa Hun Devleti Kurulmuştur.

Kaynak: www.mebilgi.com– Yazıya aktif link verilmeden, kaynak alınamaz!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir