Dünyanın Yedi Harikası Nedir?
İnsanoğlunun emeği ile yapılan antik dönemlere ait yapılar olarak nitelendirilir. İnşa edildikleri dönem itibariyle insan eliyle yapılmış en görkemli yapı ve yapıtlardır. Öncelikli olarak MÖ. 5.yüzyılda ünlü tarihçi Heredot tarafından dile getirilen yedi harika tabiri, o dönemde belirlenememiştir. Heredot’un ardından MÖ. 4.yüzyılda Sidon’lu Antipatros tarafından “Dünyanın yedi harikası üzerine” eseri oluşturulmuştur.
Günümüzde büyük çoğunluğu ayakta olmayan yedi harika tam olarak MÖ. 2.yüzyılda son halini almıştır. Antik çağ ve daha sonra ki dönemde özellikle tarihçilerin ilgisini çeken yedi harika, genellikle derleme bilgiler ve arkeolojik kayıtlarla doğrulanmıştır. Antik çağa ait kabul edilen yedi harika, Keops piramidi, Babil’in Asma Bahçeleri, Efes Artemis Tapınağı, Zeus Heykeli, Kral Mausollos’un Mezarı, Rodos Heykeli, İskenderiye Fenerinden oluşmaktadır.
Bugün yeni yapılar ve keşiflerle yeni listeler oluşturulsa da antik dönemin tekniklerine ve imkanlarına göre büyük çabalar harcandığı ortadadır. Listede yer alan eserlerden Keops piramidi dışında diğerleri depremler, yangınlar gibi felaketler sebebiyle ayakta kalamamıştır.

Keops Piramidi
Mısır’da bulunan birçok piramit içerisinden Giza piramitleri olarak adlandırılan üçlü piramitlerden bir tanesidir. Bu piramitlerden yedi harika listesinde sadece Keops piramidi yer almaktadır. Yapıldığı dönemde 146,75 metre yüksekliğinde olan Keops piramidi, MÖ. 2560 yılında inşa edildi.
Mısır Firavunu Khufu (Keops) tarafından yaptırılan piramidin 20 yılı aşkın sürede binlerce işçi tarafından yapılmıştır. Listede yer alan yapılardan en eskisi olmasına rağmen ayakta kalan tek yapıdır. Yapıldığı tarihten itibaren tam 43 yüzyıl boyunca dünyanın en yüksek yapısı olarak kalan piramit, diğerleri gibi Firavunun kabri olarak yapılmıştır.
Firavunun mezarının yerleştirildiği oda tabandan 40 metre, tepeden ise 100 metre kadar aşağıda yer almaktadır. Arkeologların belirlediğine göre piramidin temelini kazmak için 100.000 civarında işçi çalıştığı tahmin edilmektedir. Bu işçilerin daha sonra her biri yaklaşık 2 tonluk, 2 milyon 300 bin kadar taşı üst üste dizerek inşaatı tamamladığı düşünülmektedir. Bu ağırlıktaki taşların üst üste dizilme sırrı hala çözülememiş fakat çamurdan yapılmış yardımcı rampalar kullanıldığı sanılmaktadır.

Babil’in Asma Bahçeleri
Babil kralı Nebukadnezar tarafından MÖ 7. yüzyılda yaptırılmış ancak günümüzde hiçbir izi kalmamıştır. Babil’de ağaçlar, akan sular ve egzotik bitkilerin bulunduğu çok katlı bir bahçedir. Efsaneye göre Kral Nebukadnezar bu yapıyı sıla hasreti çeken karısı Medes kralının kızı Semiramis için yaptırmıştır. Buna göre Mezopotamya’nın düz ve sıcak ortamından bunalan karısının hasretini sona erdirmek için yapay dağların olduğu, suların aktığı yemyeşil bir bahçe yaptırmıştır.
Bu amaçla yapılan bahçeler birbiri üzerinde yükselen büyük direklerden inşa edilmiştir. İçleri çukur ve büyük bitkilerin ve ağaçların yetişebilmesi için toprakla doldurulmuştu. Pişmiş tuğla ve asfalttan yapılan kubbeler, sütunlar ve taraçalardan oluşmaktaydı. Üst katlardaki bahçeler Fırat Nehri’nden zincir pompalarla yukarı basılan su ile sulanmaktaydı. Herhangi bir kısmı yaşamayan bu bahçelerin ancak tarihsel kayıtlardan esinlenen resimleri bulunmaktadır.

Zeus Heykeli
Olimpiyatlara ismini veren Olimpia’da MÖ. 450 yıllarında Tanrıların Kralı olarak kabul edilen Zeus için yapılmıştır. 12 metre yüksekliğinde olan heykel, metal parçalar, fildişi ve altın kullanılarak yapılmıştır.
Heykelin sağında zafer tanrıçası Nike, sol elinde ise kartal figürlü bir asa bulunmaktadır. Heykelin oturduğu tahtın üzerinde, Yunan tanrılarının ve sfenks gibi mistik hayvanların oyma figürleri bulunmaktaydı. Heykelin derisi fildişi kullanılarak, sakalı, saçları ve elbisesinin ise altından yapıldığı söylenmektedir.
MS. 255 yılında Roma imparatoru I. Theodosius’un olimpiyatları durdurmasıyla, Yunanlılar tarafından Bizans’a yani İstanbul’a taşınan Heykel, MS. 462’de çıkan bir yangın sonucu yok olmuştur.

Rodos Heykeli
M.Ö. 282’de Rodoslular tarafından, güneş tanrısı Helios adına Rodos adasında yapılmıştır. Yapıldığı dönemde oldukça görkemli olan heykel 32 metre yüksekliğe sahiptir. Elinde bir meşale bulunan ve zafer anıtı olarak inşa edilen heykelin yapımı tam olarak 12 yıl sürmüştür.
Rodoslular için birlik ve beraberliğin simgesi olan bu heykel sadece 56 yıl ayakta kalmış olsa da dünyanın yedi harikası içerisine girmiştir. Yaşanan bir deprem sonucu dizlerinden kırılarak yıkılan heykel harabe halinde 900 yıl kalmıştır. 654 yılında Arapların Rodos’u fethetmeleriyle heykelden kalanları Suriyeli bir Yahudi’ye sattıkları iddia edilmektedir.

İskenderiye Feneri
MÖ. 290 yıllarında Büyük İskenderin komutanları Ptolemy Soter zamanında Mısır’ın İskenderiye kenti kıyısındaki Faros (Pharos) adasında inşa edilmeye başlamıştır. Gemicileri yönlendirmek amacı ile yapılan Fener Büyük İskender’in ölümünden sonra oğlunun hükümdarlığı zamanında bitirilmiştir. Şehrin batı limanında bulunan fener yaklaşık 166 m yüksekliğindedir.
Gündüzleri güneş ışığını denize yansıtmak amacı ile tasarlanmış cilalı bronz aynaları bulunmaktaydı. Gece olunca aynaların önünde ateş yakılarak, yansıtılan ışık yaklaşık 50 km mesafeden görülebiliyordu. Yapı, bazı depremlere dayansa da bir süre sonra depremler ve doğal felaketler nedeniyle çöktü. Üst kısmı 955 yılında yaşanan bir deprem ve fırtınada kopmuş, gövde kısmı da 1302’de başka bir depremde çökmüştür. Nihayet 1480 yılında Memluk Sultanı Kait-bay tarafından fenerin olduğu yere yapılan bir kalede malzemeleri kullanılmak suretiyle tamamen yıkılmıştır. Fakat Dünya’nın Yedinci Harikası olmayı başarmıştır.

Kral Mausollos’un Mezarı (Bordum-Halikarnas Mozolesi)
M.Ö 350 yılında Kral Mausollos için yaptırılmıştır. Karısı ve kız kardeşi tarafından Pythea adlı bir mimara yaptırılan mezar, o dönemki adı Halikarnas olan Bodrum da yaptırılmıştır. Kenarları heykellerle süslenmiş basamaklı bir podyum üzerinde süslü su mermerinden yapılmış lahit ve mezar odası, bulunmaktaydı.
Mezar odası İyonya tarzı kolonlarla çevrilmişti. Etrafında bulunan sıra sütunlar, heykellerle süslenmiş bir piramit çatıyı destekliyordu. Çatı üzerinde ise savaş atlarıyla çekilen bir savaş arabası heykeli bulunmaktaydı. Toplam yüksekliği 45 metre olan mozolenin dört tarafındaki dört heykelin her birini ayrı bir heykeltıraş yapmıştı. Bu heykeller, tanrıların değil insan ve hayvanların heykelleri olması nedeniyle tarihte özel olarak nitelenir.
Yaklaşık olarak 16. yüzyıl boyunca korunan mozole, 15. yüzyılda Haçlı Seferleri sırasında St. John şövalyelerinin Bodrum Kalesinin yapımında Halikarnas mozolesinin taşlarını kullanmasıyla yok oldu.

Efes Artemis Tapınağı
Temeli MÖ. 7. Yüzyıllara dayanan ve MÖ. 550 yıllarında Efes’te yapılan tapınak Tanrıça Artemis’e ithaf edilmiştir. Tamamı mermerden yapılmış ancak bugüne sadece birkaç mermer parçası kalmış ama dünyanın yedi harikası içine girmiş olan tapınak, İzmir Selçuk civarında idi.
Yunan mimar Chersiphron tarafından tasarlanmış ve dönemin en ünlü heykeltıraşları tarafından yapılmıştır. Bronz heykellerle süslenen tapınak dini amaçlar yanında ticaret mekanı olarak da kullanılmıştır. Tapınak 90 metre yükseklik ve 45 metre genişliğe sahipti. Yaklaşık olarak yapımından 200 yıl sonra yakılarak yok edildi. Efsaneye göre adını ölümsüzleştirmek isteyen Herosteamus adlı bir kişi tarafından yakıldığı belirtilmektedir.
Dünyanın yedi harikası içerisinden en çok babilin asma bahçelerini merak etmişimdir.
çok güzeldi bence en güzeli zeus heykeliydi:)
Antik dünyanın yedi harikası heredot un gezip gördüğü en güzel yerleri sıralaması fikri ile ortaya çıkmış bir kavramdır.